Adli Bilimler adalete hizmet amacıyla; adli ve idari soruşturmalar
sırasında elde edilen maddi delillerin incelenmesi ve değerlendirilmesi
suretiyle, suç ve suçlunun saptanması ve kanıtlanmasında kimya, fizik,
biyoloji, matematik, istatistik, mühendislik ile sağlık temel alanına giren tüm
dallar, Coğrafya, Dilbilim, Psikoloji gibi bilim dallarının hepsinin bir arada
çalıştığı, multidisipliner bir bilim dalıdır.

Söz konusu deliller kan, idrar, sperm, kemik gibi sadece biyolojik kaynaklı
olmayıp; yazılı ve basılı belgeler, mühür ve imzalar, uyuşturucu madde ve
öncülleri, patlayıcı madde ve artıkları, parmak izi, avuç izi, ayak ve ayakkabı
izi, ateşli silahlar ve atış artıkları, yangın ve patlama sonucu oluşan
kalıntılar, kesici-delici-batıcı alet izleri, cam ve boya, bitki, toprak, lif,
saç ve hayvansal kalıntılar, ses, konuşma ve görüntü kayıtları gibi büyük bir
çeşitlilik arz eder. Bu nedenle sağlık, fen ve sosyal bilimlerin hemen tüm
alanlarından yararlanılır.

Başta terör, insan kaçakçılığı, çocuk istismarı, siber suçlar, yasa dışı
uyuşturucu ve silah kaçakçılığı, rüşvet ve sahtecilik gelmek üzere her türlü
suçun önlenmesi ve aydınlatılmasındaki başarıya ancak ve ancak adli bilimler
alanında çalışan nitelikli insan gücünün varlığıyla, uluslararası standart ve
kalitede olay yeri incelemesiyle, ayrıca olay yerinden toplanan, mağdur, şüpheli
ve tanık üzerindeki delillerin çağdaş bilgi ve teknolojilerle analiz
edilmesiyle ulaşılmaktadır. Dolayısıyla suçun önlenmesi ve suçlunun ortaya
çıkarılmasında donanımlı ve nitelikli “adli bilimcilere” ihtiyaç vardır.

Adli bilimlerde en önemli hususlardan biri; suçun önlenmesi, suçlunun
ortaya çıkarılmasının yanı sıra masumiyetin ispatlanmasıdır. Çünkü suç
soruşturmalarında, elde edilen delillerin değerlendirilmesi suretiyle suçun
kanıtlanması, gerçek suçluya ulaşılması ve bu işlerin zamanında yapılması,
mağdur ve yakınları için olduğu kadar, suçlu açısından da bir insanlık hakkıdır.
Bu amaçla adalet hizmetlerinde kalitenin yükseltilmesi için yürütülen delil
toplama faaliyetleri ve delil incelemesi sadece teknik işlemlerden ibaret
olmayıp, elde edilen sonuçların doğru şekilde değerlendirilmesi ve yorumunu da
gerektirir. Özellikle, detaylı ve nitelikli bilirkişi raporlarıyla masum
kişilerin hüküm giymesi önlenebilmektedir.

Bununla birlikte suçlu ve suçun sınır tanımadığı günümüzde, teknolojik
gelişmeler de hızla ilerlemektedir. Yeni gelişen teknoloji yasa dışı güçler
tarafından da yakından izlendiğinden adli bilimler alanında çalışacak
profesyonellerin, gelişmiş ülkelerden bilgi ve teknoloji konusunda geri
kalmayacak, ayrıca bu yeni bilgi ve teknolojileri kendisi üretebilecek
nitelikte, ülkemizi dışa bağımlılıktan kurtaracak, patent almaya yönelik bilimsel
yeterliliği olacak şekilde eğitilmeleri gerekir.  Bu sebeplerle adli
bilimci- kriminalist lisans eğitimi son derece ihtiyaç arz etmektedir.